LEFKOŞA – Yunanistan’ın başkenti Atina’da 2018 yılında linç edilerek öldürülen LGBTİ+ hakları savunucusu Zak Kostopoulos davasında karar açıklandı. Atina’daki Temyiz Mahkemesi’nin kararına göre, olaya karışan iki sanıktan komisyoncu Athanasios Chortaria’ya 6 yıl, kuyumcu dükkanı sahibi Spyridon Dimopoulos’a ise 5 yıl hapis cezası verildi. Kararın ardından mahkeme salonunda toplanan eylemciler, “Katiller” diye bağırarak tepki gösterdi. Polis, sanıkların yakınlarını tahliye ederken, protestocular “Zackie yaşıyor” sloganları attı.
33 yaşındaki hak savunucusunun ölümüne ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinde, bir kafede oturan Kostopoulos ile arkadaşlarının bazı kişilerin saldırısına uğradığı, Kostopoulos’un ise saldırılardan kurtulmak için bir kuyumcu dükkanına girdiği kaydedilmişti. Bu sırada, dükkan sahibinin dışarıya çıktığı ve otomatik güvenlik sisteminin devreye girmesiyle Kostopoulos’un içerde kilitli kaldığı görüntülenmişti. Saldırganlar, dükkanın önünde toplanmaya başladığı sırada Kostopoulos, dükkandan çıkmak için yangın tüpüyle camı kırmış ve kendisini dışarıya atmıştı. Dükkan sahibi ve komisyoncu, Kostopoulos’u darp etmiş, olay yerine gelen polislerin de saldırısına uğrayan hak savunucusu hayatını kaybetmişti.
‘HAFİFLETİCİ NEDENLER’ İNFİALE NEDEN OLDU
Savcı, kuyumcunun Kostopoulos’u kasıtlı olarak mağazaya çektiğini ve yasal olmayan bir şekilde onu içeride tuttuğunu iddia etti. Ayrıca savcı, kuyumcunun kırık camlarla dolu bir ortamda Kostopoulos’a karşı aşırı güç kullandığını ve öfkeyle saldırdığını belirtti. Bu nedenle savcı, sanıklar lehine olabilecek tüm hafifletici sebeplerin mahkeme tarafından reddedilmesi gerektiğini savundu. Mahkeme heyeti savcının mütalaasını görmezden gelerek sanıkların cezalarına karar verirken ‘hafifletici nedenlere’ odaklandı. Mahkemenin bu kararı, Kostopoulos’un destekçilerini öfkelendirdi.
Zak Kostopoulos’un annesi ve erkek kardeşi, kararı gözyaşları içinde dinledi. Kararın ardından tepkiler devam ederken, Uluslararası Af Örgütü gözlemcileri davayı yakından takip etti. Sosyal medyada, “Adalet yok, yetersiz” mesajları paylaşıldı.
ATİNA’DA YÜRÜYÜŞ DÜZENLENDİ
Karara tepki gösteren eylemciler, dün akşam Atina’nın merkezinde protesto yürüyüşü düzenlendi. Eyleme muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Eylemciler, yoğun güvenlik önlemleri altında Kostopoulos’un öldürüldüğü sokağa yürüdü. Protestocular, olayın gerçekleştiği Gladstonos Caddesi’nin ‘Zack Kostopoulos Caddesi’ olarak yeniden adlandırılması talebini yineledi.
MUHALEFT TEPKİLİ
Kostopoulos davasındaki karara muhalefet partileri de tepki gösterdi. In.gr isimli haber sitesinde yer alan ilgili habere göre, ana muhalefet partisi SYRIZA, kararı mahkemenin hafifletici nedenleri kabul etmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi. Yeni Sol partisi ise kararı ‘yatıştırma amaçlı’ olarak değerlendirdi ve “Son yılların en korkunç, ırkçı ve homofobik suçlarından birinin perdesi kapanıyor” açıklamasını yaptı.
‘PİŞMANLIK DUYMAYAN BİRİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Atina’da dün açıklanan Kostopoulos davası kararının hemen öncesinde Olafaq.gr isimli siteye konuşan ailenin avukatı Kleo Papapantoleon, davanın seyri ve sanıkların serbest kalma ihtimaline ilişkin kaygılarını kamuoyu ile paylaşmıştı. Kostopoulos ailesinin avukatı, Zak Kostopoulos’un ölümüne karışan komisyoncunun, hapis cezasına çarptırılmasından önce serbest bırakılmasını endişe verici bir gelişme olarak nitelendirmişti.
Papapantoleon, kararın beklenmedik olduğunu belirterek, “Hapis cezasının bu kadar hızlı ve acil bir şekilde kaldırılması rahatsızlık yaratıyor” değerlendirmesinde bulunmuştu. Dünkü karar öncesinde serbest bırakılan komisyoncunun pişmanlık göstermediğini ve şiddet yanlısı davranışlar sergilediğini vurgulayan Papapantoleon, “Burada, baştan sona kesinlikle pişmanlık duymayan biriyle karşı karşıyayız” diye eklemişti.
CİNAYET VE ADALAET ARAYIŞI
Zak Kostopoulos davası, Yunanistan’da adalet sisteminin sorgulanmasına neden olan çarpıcı bir örnek haline geldi. 21 Eylül 2018’de Atina’da trajik bir şekilde hayatını kaybeden Kostopoulos’un ölümüyle ilgili dava, toplumda derin izler bıraktı. Kuyumcu dükkanı sahibi ve bir komisyoncu tarafından dövülen, ardından polis memurları tarafından gözaltına alınırken şiddet gören Kostopoulos’un ölümü, Yunanistan’da polis şiddeti ve ayrımcılık konularında tartışmaları alevlendirdi.
Davanın sonucunda, LGTBİ+ hakları savunucusunu linç eden kuyumcu ve komisyoncu suçlu bulunurken, dört polis memurunun beraat etmesi, adalet sistemine olan güveni sarstı. Özellikle, temyiz safhası öncesinde, komisyoncunun 10 yıllık hapis cezasına çarptırılmasından sadece iki ay sonra serbest bırakılması, toplumda infial yarattı.
Kostopoulos’un ölümünün ardından Yunanistan genelinde düzenlenen protestolar ve her yıl yapılan anma törenleri, olayın toplumsal etkisinin devam ettiğini gösteriyor. Bu dava, Yunanistan’da adalet sistemi, polis şiddeti ve LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığa ilişkin daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Zak Kostopoulos davası, adalet ve eşitlik mücadelesinin devam ettiğini hatırlatıyor…
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
